Dün dündür Demirel her
gündür
Binlerce habere ve makaleye konu olan Demirel hakkında 30 tane
de kitap yazıldı…
Süleyman Demirel siyasetin en popüler isimlerinden biri. Yarım
asra yaklaşan bir süredir sürekli Türkiye'nin gündeminde yer
aldı. AP Genel başkanlığına seçildiği 1964 yılından bu yana en
çok tartışılan isim oldu. Çalkantılı siyaset arenasında altı kez
gidip yedi kez geri gelmeyi başardı. Adnan Menderes'in genç bir
bürokratı olarak girdiği siyasette 40 yıl sonra zirveye çıktı ve
Çankaya'ya oturdu. Seveni kadar muhalifi de çok oldu. Siyasi
literatüre kazandırdığı kavramlar uzun süre tartışıldı.
İLGİNÇ ANEKTODLAR
40 yıla yaklaşan siyasi yaşamı boyunca Demirel basına en çok
malzeme veren lider oldu. Bugüne kadar Demirel'le ilgili onlarca
yazı dizisi, yüzlerce karikatür, binlerce köşe yazısı kaleme
alındı. Miting meydanlarında ve Meclis kürsüsünde yaptığı
konuşmaları içeren yüzlerce kitapcık yayımlandı. Yakın siyasi
tarihi inceleyen yüzlerce kitapta ağırlığı Demirel'li dönemler
oluşturdu. 12 Eylül darbesinden sonraki yasaklı yıllarında
dostlarına yazdığı mektuplar bile kitaplaştırıldı.
Ömrünün yarısından fazlasını lider olarak geçiren böylesi bir
siyasi kişilikle ilgili bugüne kadar yazılan kitapların sayısı
30… Tozlu arşivlere ve kütüphanelere girerek Demirel
kitaplarını araştırdık. Siyasete bu kadar zengin malzemeler
veren bir liderle ilgili yazılmış kitapları tek tek gözden
geçirdik. 30'a yakın kitapta Demirel'in yaşamına ilişkin ilginç
ve çarpıcı anektodlar bulduk.
İÇ DÜNYASI
Demirel'le ilgili biyografilerin çoğu kendisinin yasaklı olduğu
yıllarda kaleme alındı. Ankara kulislerinin Demirel'e
yakınlığıyla tanınan tecrübeli kalemleri Demirel biyografilerine
imza attılar. Yavuz Donat'ın ‘‘Demirel'in Yokluk Yılları’’,
Hulusi Turgut'un ‘‘Güniz Sokağı’’, Demirel'in Cumhurbaşkanı
seçildiği ilk yıllarda ona danışmanlık yapan Cüneyt Arcayürek'in
kitapları, Demirel'i daha yakından tanımamıza imkan sağlayan
kitaplar olarak dikkat çekti. 1985 yılında Demirel'in siyasi
yasakları sürerken Nimet Arzık tarafından kaleme alınan
‘‘Demirel'in İçi-Dışı’’, 50 yıllık bir mücadelenin arka planını
ve Demirel'in iç dünyasını gözler önüne serdi.
Bu kitapların önemli bölümü yazarlarla Demirel arasında günlerce
süren röportajlar sonucunda yazıldı. Bir dönem Demirel'le aynı
saflarda siyaset yapmış ancak daha sonra yolları ayrılmış birçok
politikacı da, Demirel'e ilişkin çarpıcı anılar bıraktılar. Eski
bakanlardan Mehmet Turgut'un ‘‘Siyasetten Portreler’’ kitabı
Demirel'le ilgili anı kitaplarının içinde en dikkat çekeni.
Söylemiyle ve üslubuyla mizahımıza da ciddi katkılar yapan
Demirel'le ilgili bir karikatür albümünün yayımlandığını Demirel
kitaplarını araştırırken öğrendik. Tonguç'un ‘‘Sülüname’’ adlı
albümü belki de Türkiye'de bir liderle ilgili derlenmiş tek
karikatür albümü.
DEMÄ°REL KÄ°TAPLARI
Demirel'in Yokluk Yılları Yavuz Donat
Güniz Sokak Hulusi Turgut
Demirel Dönemi 12 Mart Darbesi
Cüneyt Arcayürek
Devr-i Süleyman Ahmet Kahraman
Demirel ve Çankaya Uğur Mumcu
Zincirbozan Günleri Muammer Yaşar
Demirel'in Liderlik Sırları Celal Kazdağlı
Demirel'in İçi-Dışı Nimet Arzık
Demirel GAP'ı Anlatıyor Derleme
Kalkınmanın Manevi Yönü Derleme
Demirel Demokrasiyi Anlatıyor Derleme
Binaenaleyh Hatıratımdır Hayrettin Bulut
Türk Demokrasisi Meydan Okuyor Derleme
Demirel'in Hikayesi Hayrettin Bulut
Süleyman Demirel Yesevizade
Demirelizm Çetin Özaçıkgöz
Demokrasi Dönemecinde Üç Adam Cüneyt Arcayürek
Çoban Sülü Ergin Konuksever
Türk Demokrasisi İçinde S. Demirel
Fürüzan Tekil
27 Mayıs'tan 12 Mart'a Kurtul Altuğ
Silahların Gölgesinde Demirel Sırrı Y. Cebeci
Zincirbozan Mektupları Nazlı Ilıcak
Siyasetten Portreler Mehmet Turgut
Sülüname (karikatür albümü) Tonguç
BÄ°YOGRAFÄ° REKORU CUMHURBAÅžKANIÂ’NDA
Hulusi Turgut'un Güniz Sokağı'ndan “Baba beni eversene”
Demirel'in evi denilince hemen akla Güniz Sokağı gelir.
Ankara'nın Kavaklıdere semtindeki bu ikametgahın önü, tam bir
'ziyaretgah' gibidir. Yurdun dört bir köşesinden gelen kimi
Anadolu insanı, Demirel'den aş ve iş ister. Kimisi de 'Baba,
beni eversene' diye kulağına fısıldar. Süleyman Demirel,
kapısını çalan 'her Allah'ın kulu'nun derdine derman olur.
Ahmet Kahraman'ın Devr-i Süleyman'ından
Şarka özgü siyasetçi
Büyük bir kalem ustası olan Çetin Altan '30 yıldan geriye ne
kaldı, Demirel'den?' sorusunun yanıtını çizdiği portrenin içinde
yediriyordu: 'Süleyman Bey'den ne kalacak ki doktora tezlerine.
Sadece Şarka özgü bir siyasetçi portresi…'
Celal Kazdağlı'nın Demirel'in Liderlik Sırları'ndan
Demirel günün adamıdır
Süleyman Demirel hiç kuşkusuz bir lider. Son 50 yıldır önce
mühendis ve bürokrat. Sonra politikacı ve nihayet Cumhurbaşkanı
olarak ülkenin kaderinde söz sahibi olması büyük bir liderlik
başarısı. Ama Demirel'in başarısı bununla sınırlı değil. Onun
asıl başarısı Türkiye'nin değişimi ile birlikte kendi değişimini
de gerçekleştirmesi. Toplumun psikolojisini çok iyi anlaması ve
onunla aynı süreci yaşaması. Demirel'in asıl başarısı bence bu.
Demirel’i lider yapan özelliklerden biri de toplumun ve
siyasetin değişim hızına uygun davranması.
Yavuz Donat'ın Demirel'in Yokluk Yılları'ndan:
Bir yarbay
Güniz Sokak-31. Üniformalı bir yarbay. Demirel'in karşısında
topuklarını vuruyor ve esas duruşa geçiyor. Demirel:
- Nasılsın Nuri?
-Sağolun Sayın Başbakanım.
Herkesin Demirel'den kaçtığı bir dönemde, bir yarbay, üstelik
üniformasıyla evde ve 'Başbakanım' diye konuşuyor.
Bu yarbay (daha sonra albaylığa yükseldi ve emekli oldu) Nuri
Alagöz'dür. 1991 seçimlerinde DYP'nin Kars adayıydı. Bir gün
Demirel'in evine, paketler dolusu 'yasağa hayır' broşürleri ile
gelecektir.
Demirel:
- Bunları nerede bastırdın Nuri?
- Harp Okulu matbaasında Sayın Başbakanım!..
Demirel bu subayı 12 Eylül döneminde tanımıştır.
Cüneyt Arcayürek'in Demokrasi Dönemeci'nde Üç Adamı'ndan:
‘Dağa mı çıktı Çankaya’ya mı?’
Cumhuriyet gazetesinin Ankara Temsilcisi Yalçın Doğan, 1982'de
Anayasa'nın referandumla kabul edilmesinden sonra 'yasaklı'
Demirel'i Güniz Sokak'taki evinde ziyaret etti.
Demirel'in çalışma odasında Hüsamettin Cindoruk'la ziyarete
gelen başkaları vardı.
Yalçın Doğan, olası gelişmelerden söz açıyor. Yasaklar yakın bir
tarihte kalkabilir. Demirel, DYP'ye Genel Başkan seçilir.
Olası bir genel seçimden Demirel zaferle çıkabilir. Başbakanlığı
söz konusudur.
Görevi verecek olan Evren Paşa ise Cumhurbaşkanı.
Oysa Demirel, Çankaya'ya ateş püskürüyor.
'Başbakan adayı olmak veya parti lideri olarak görüşmek için
Çankaya'ya çıkmayacak mısınız?'
Demirel, birdenbire müthiş bir tepki sergiliyor. Odanın
pencerelerine önlem olarak konulan demir parmaklıkları
göstererek;
'Parmaklıkları kırarım' diyor ve ekliyor:
'Ama Çankaya'ya çıkacağıma dağa çıkarım!'
Yalçın Doğan, hiç beklemediği bu tepkiyi o yıl yazmıyor. Ne ki
yasalar kalkıyor. Demirel, 27 Eylül 1987'de DYP Genel Başkanı
seçiliyor.
Ve.. 6 Ekim 1987 Salı günü saat 11.00'de Çankaya'ya çıkıyor ve
Cumhurbaşkanı Kenan Evren'le 55 dakika süren bir görüşme
yapıyor.
Yalçın Doğan'ın yazısı bu görüşmeden sonra anılan başlıkla
Cumhuriyet'te yayımlanıyor.
Ve.. Yazının yayımlandığı gün telefon çalıyor.
Demirel, Yalçın Doğan'a şunu söylüyor:
'Ben, Çankaya'ya Süleyman Demirel olarak çıkmadım. Doğru Yol
Partisi Genel Başkanı olarak çıktım.'
Metin YÃœKSEL