|
|
|
Besim Tibuk
( 1946)
|
|
1945 yılında Rize'nin Fındıklı kazası Araklı köyünde doğdu. İlkokulu Murgul'da bitiren Tibuk, ortaöğrenimini Kars, Artvin ve Rize'de tamamladı.1962-1963 AFS bursu ile ABD'ne gitti. Orada liseden mezun oldu.Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Diplomasi bölümünü 1968'de bitirdi. 1964-67 arası Devlet İstatistik Enstitüsü'nde çalıştı. 1971-71 İşletme İktisadi Enstitüsü'nde yüksek işletmecilik ihtisasını bitirdi.
14 yaşında çalışmaya başladı. 1964 yılında Tercüman-Rehber olarak turizm sektörüne girdi. Sonra seyahat acentaları müdürlüklerinde bulundu. 1974'de Tercüman Rehberleri örgütleyerek Net Holding'in nüvesi olan Net Turizm'i kurdu. Net Grubunu büyüterek kısa zamanda turizm sektörünün en büyük kuruluşlarından biri haline getirdi. Tibuk 1980 sonrasında girdiği mali krizden elindeki Netbank'ı satarak kurtuldu. Ticari hayatına Merit International oteller zinciriyle ve Net Holding'le devam ediyor.
Politik hayata, Demokrat Parti'nin tekrar kuruluşunda görev alarak atıldı. DP'nin bir süre İstanbul İl Başkanlığını yaptı. Bu görevinden ayrılan Besim Tibuk 26 Temmuz 1994 tarihinde Liberal Parti’yi kurdu. Parti Bir süre sonra Liberal Demokrat Parti adını aldı. Halen aynı partinin liderliğini yapıyor. Abdi İpekçi Barış ve Dostluk ödülü sahibi olan Besim Tibuk evli ve dört çocuk babası. Emekli olduğunda, bahçıvanlık yapacağını söylüyor.
Tibuk'un siyasetle ilgilenmesinin ana sebebebi ise 27 Mayıs ihtilali ve Menderes'in idamı. Bu olay onun dünyasında derin izler bırakıyor. Tibuk'un, haksızlıklara karşı "Tepki" dolu bir kişiliği var. Liberal Parti'nin Genel Başkanı Tibuk, siyasette vizyonlarının insan olduğunu vurguluyor.
Tibuk'un sahibi ve hissedarı olduğu şirketler
Net Holding, Net Turizm, Net Mağaza A. Ş. , Turistik Tesis İşletmeciliği, Kosmos Turizm, Net Konaklama, Net Yapı, Netpark, Net Turizm Yayıncılık, Inter Turizm, Merit A. Ş, Netel, Halikarnas A. Ş. , Loytaş, Akarnet, Side Turizm, Netsel, Sunyat Marina Işletmeciliği, Bazaar 54, Keskin Color, Rom Reklam, Aris, Net Corp, Galeri Istanbul halı, Istanbul Turizm Mağazıcılık, Teras Tur, Nega Turizm, Egenet, Megavizyon.
İlginç görüşler
"Menderes ve arkadaşlarının asıldığı gün yas ilan edilsin" diyen, Adnan Menderes'i kahraman olarak gören Tibuk'un tartışma yaratan bazı sözleri şöyle:
* DGM'yi kapatıp ihtisas mahkemeleri kuracağız.
* Kahvehaneler ekonominin emniyet sübabıdır.
* Paranın akı karası olmaz.
* Cezaevine giren rahat ediyor. Suçlular hücreye atılsın, ciğerleri sökülsün.
* Kabotaj Bayramı değil, sabotaj bayramı.
* İş hayatında kilit konu, yatırımın sektörünü seçmektir. Yani hangi işe gireceğinize karar vermektir. Mesela, piyasada talep olmayan bir işi yaparsanız başarılı olamazsınız. Az olan, pahalı olan ve daha fazla kâr getiren iş yapacaksınız.
* Liberal Demokrat Parti, birden bire ortaya çıkmış bir parti değil. Demokrat Parti'de beni destekleyen 200 civarında arkadışım ile, partideki gelişmelerin istenilen yönde olamamasına tepki olarak ayrıldık. ayrı bir parti kuduk.
* Net bir şekilde fikirlerini ortaya atan tek parti biziz. Hiç bir partide böyle bir fikir göremezsiniz. hepsi saçma sapan şeyler söylüyor. Biz halkımıza her konouda doğru olanı, ülkeyi nasıl yöneteceğimizi bir proje gibi ortaya koyuyoruz. Ve herkese de meydan okuyoruz.
* Benim fikirlerimi uçuk olarak nitelendirenler, bence sadece salakça laflar sarfediyor. Çünkü, biz diğer partiler gibi konuşup da birşey söylemeyen değiliz. Gayet basit ve anlaşılır şeyler söylüyoruz.
* Büyük TV kanallarımız, basın toplantılarında benim söylediğimi vermek yerine, toplantı esnasında sadece sinirli konuşmalarımın olduğu bölümleri alarak yayınlıyor. Buna tahammül gösteriyoruz. Politikaya atıldığımız için herşeyimiz meydanda.
GÜNDEM GÜNDEM GÜNDEM 7 NİSAN 2001
Tibuk, LDP liderliğinden istifa etti
Hürriyet 26.11.2002
Besim Tibuk, Liberal Demokrat Parti (LDP) Genel Başkanlığı'ndan istifa etti. Tibuk'un, ''LDP'nin 3 Kasım seçimlerinde aldığı sonucun kabul edilemez olduğunu ve bu nedenle LDP'nin yeniden kendisinin başkanlığında bir seçime girerek halktan oy isteyemeyeceğini'' ifade ettiği belirtildi. LDP'den yapılan yazılı açıklamada, Tibuk'un, dün akşam LDP İstanbul İl Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantıda genel başkanlık görevinden istifa ettiğini duyurduğu belirtildi.
Açıklamada, Tibuk'un, ''LDP'nin 3 Kasım seçimlerinde aldığı sonucun kabul edilemez olduğunu ve bu nedenle LDP'nin yeniden kendisinin başkanlığında bir seçime girerek halktan oy isteyemeyeceğini'' ifade ederek, ''Partiler sadece programlarıyla değil, liderleriyle de halka umut olmalıdırlar. Biz de bunu başaramadık'' dediği kaydedildi.
LDP açıklamasında, Besim Tibuk'un, ''Bundan sonra parti içinde sadece gençlere yönelik çalışmalar yapacağını ve kongre tarihine kadargenel başkanlıkla ilgili tüm görev ve yetkilerini LDP genel başkan yardımcılarından Nizam Kağıtçıbaşı'na devrettiğini'' belirttiği bildirildi. (aa)
x
6 milyon dolar harcadım, halk oy vermeyerek alay etti
Zaman 19.02.2005
Emre Soncan
Liberal Demokrat Parti (LDP) eski Genel Başkanı Besim Tibuk, Türk siyasetinin ‘aykırı’ simalarındandı.
‘Çok gol olsun diye ofsaytı kaldıracağım, kaleleri büyüteceğim.’, ‘Sahilleri yabancılara peşkeş çekeceğim.’ gibi demeçleriyle dikkat çekti. ‘Vergi almadan ülkeyi yönetecekmiş!’ diye suçlandı. Medyanın reyting yarışında aranılan isimlerin başında geldi. Büyük umutlarla girdiği 3 Kasım seçimlerinde hayal kırıklığı yaşayınca siyaseti bıraktı, kendini ticarî işlerine verdi. 3 yıllık suskunluğunu bozan eski lider, politik tecrübelerini Zaman’a anlattı. Sekiz sene süren siyasi mücadelesinde, cebinden 6 milyon dolar harcadığını belirterek söze başlayan Tibuk, “Yüzde 3 olsaydı genel başkanlığa devam ederdim. Ama binde 3 oy aldık. Halk bizimle alay etti.” diyor. Politikaya dönmeyi kesinlikle düşünmeyen küskün politikacının, halka da bir mesajı var: “Artık sizin için politika yapmaya, kendimi feda etmeye zamanım yok.”
3 Kasım seçimleri öncesinde Türkiye’nin sorunlarını çözebilecek projelere sahip tek partinin Liberal Demokrat Parti olduğunu savunan Tibuk, sonuçların açıklanmasının ardından hayal kırıklığı yaşadığını ifade ediyor. Tibuk, “Bizim dışımızdakilerin hepsi boş laf partileriydi, yuvarlak konuşuyorlardı. Ben Türk halkını sefaletten kurtarmak istedim. TV’lere çıkıp selam vermeyeceğim adamlarla muhatap oldum. İnsanlara çok şey verdim. Karşılığında ise onlar bize bir şey vermeyecekti.” diyor. Maddi ve manevi çok ağır bedeller ödediğini dile getiren Besim Tibuk, şöyle devam ediyor: “Bir süre sonra para bitti; ama kimse bize destek olmadı. Sizin partinizi çok beğeniyoruz diyen işadamları, bizi kiraladıkları işyerlerinden atmaya çalıştı. Birgün Ankara’da işadamının biri parti binasını hacze gelmiş. Beni de tehdit ediyor, medyayı getirdim diye. Ben de ona ‘Daha çok gazeteci getir.’ dedim. Belki insanlar Besim Bey’in paraya ihtiyacı var deyip yardım ederdi. Ama işadamlarının hepsi bizi kazıkladı. O kadar para harcamamıza rağmen kimse 5 kuruş vermedi.”
Besim Tibuk, Türkiye’de seçmenin sürü psikolojisiyle hareket ettiğini düşünüyor. Kendilerini destekleyenlerin bile, seçim barajını aşacak diye AK Parti veya CHP’ye oy attığını kaydeden Tibuk, seçmeni, “Medeni cesaretleri yok. Türk milleti kaç kere kafasını duvara vursa da akıllanmıyor.” sözleriyle eleştiriyor. Halka bir de mesajı var: “Artık sizin için politika yapmaya, kendimi feda etmeye zamanım yok.”
Liberal demokratların eski lideri, partiye tek oy bile vermediklerini ileri sürdüğü esnafa ise kızgın olduğunu ifade ediyor. Tibuk, enafa sitemini şu sözlerle dile getiriyor: ‘Onlar için ne projeler üretmiştik. Şimdi ise halleri perişan, yok oluyorlar.’ Medyanın eski Marksist, şimdiki sosyal demokratlarının seçimden önce LDP’ye savaş açtığını ileri süren Tibuk, bunun gerekçesini ‘Özgürlük istemiyorlardı.’ sözleriyle özetliyor. “Sokaktaki vatandaşa Besim Tibuk sorulsa, ‘ülkeyi vergi almadan idare edecek gibi saçma düşüncelere sahip bir adam’ diye tanımlar. Bunun baş sorumlusu ise medyadır.” diyen küskün politikacı, vergi meselesiyle ilgili eleştirilere 2 yıl aradan sonra tekrar cevap veriyor: “Hayatımda hiçbir zaman ‘vergi almayacağız’ diye bir söz sarfetmedim. ‘Bazı sektörlerden almayacağız, bazılarından da az alacağız. Böylece daha çok vergi toplayacağız.’ dedim.”
Türkiye’de son dönemlerde yaşanan özgürleşmeyi ‘çok olumlu bir gelişme’ olarak değerlendiren Besim Tibuk, bunu AB sürecine bağlıyor. Aksi takdirde hükümetin bu reformları başaramayacağını dile getiriyor. Son zamanlarda tekrar gündeme gelen başörtüsü ve kamusal alan tartışmalarına da kendine has üslubuyla cevap veriyor: “Bana ne ya, kim ne giyerse giysin? Kamusal alan diye bir şeyi de hiç düşünmüyorum. Güzel aklımı niye ziyan edeyim ki?”
|
|
|