|
|
|
Nevzat Kösoğlu
|
|
siyaset adamı, yazar
7 Ekim 1941 tarihinde Erzurum'un İspir ilçesinde doğdu. Liseyi Erzurum ve Karabük`te okudu. İ. Ü. Hukuk Fakültesi'ni ve İ.Ü. İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirdi. 1964`te gazeteciliğe başladı. Babıali`de Sabah gazetesinin Ankara temsilciliğini yaptı. Yedek subay olarak askerliğini yaptıktan sonra, avukatlık mesleğimin yanısıra Söğüt dergisini çıkardı. Ötüken Neşriyat`ı kuranlar arasında yer aldı ve yönetti. 1970 yılında Millîyetçi Hareket Partisinin Genel Sekreter Yardımcılığına seçildi. 1977 genel seçimlerinde MHP`den Erzurum milletvekili olarak parlamentoya girdi. 12 Eylül 1980 ihtilâlinden sonra bir buçuk yıl tutuklu kaldı. Yayıncılıkla uğraştı. 14 ciltlik Büyük Türk Klasiklerini yayınladı. Kültür Bakanlığı adına 30 ciltlik Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları projesini yürüttü. Türk Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanlığı yaptı. TBMM 2009 Yılı Üstün Hizmet Ödülü'ne layık görüldü.
ESERLERi:
TÜRK DÜNYASI TARiHi ve TÜRK MEDENiYETi ÜZERiNE DÜŞÜNCELER
Asır asır Türk tarihini, Türkiye ve diğer Türk sahalarının tarihleriyle birlikte ele alan eserde, her asrın sonunda geniş ve doyurucu bir değerlendirme ile sosyal meselelere bakılmaktadır.
KiTAP ŞUURU
Muhtelif makalelerden oluşmaktadır. Bunlar Türk Milleti'nin bugünkü problemlerine derinlemesine bakan bir Türk münevverinin araştırma-inceleme sonuçlarıdır.
MiLLi KÜLTÜR ve KiMLiK
Yazar, bu kitapta toplanmış yazılarıyla bir tarih ve kültür felsefesinin bakış açılarına istinaden, kültürümüzün dünkü, bugünkü durumlarını açıklamağa ve yarınlarla ilgili ipuçlarını yakalamağa çalışmaktadır.
KONUŞMALAR
Nevzat Kösoğlu'nun 1977-1980 arasında TBMM'nde yaptığı bazı konuşmaları ve Aralık 1981'de Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi'nde MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası'ndaki Sorgu'sunu ve Savunma'sını içine almaktadır.
TÜRK KİMLİĞİ VE TÜRK DÜNYASI
Türkiye bugün, tarihî kıblesine dönük bir iman hamlesi içinde görünmektedir. Bu açıdan bakıldığında, büyük zamanlar yaşamakta olduğumuz söylenebilir. Türk kültür coğrafyasının bütün alanları, tarihinin hiç bir döneminde olmadığı kadar birbirine açılmıştır; çok büyük ve güzel kültürel açılışlarının imkânları doğmuştur. Bu imkânları değerlendirebilmek için, bu iman hareketini alevlendirip genişletmek, böylece, toplumun kendine güvenini sağlayarak, kültürel yaratıcılığı beslemek gerekecektir. Eğer bu iman hamlesi, kıblesini kaybetmeden, zengin ve sağlıklı bir fikir muhtevasına ve çağdaş ve sağlıklı ölçülere sahip olamazsa geleneği, geleceğin malzemesi ve üslûp örneği gibi görmeyip, mukaddeslerimiz arasına alırsa, kaybolmuş zamanları yaşamış olacağız.
HAKKINDA YAZILANLAR
Hatıralar yahut bir vatan kurtarma hikâyesi
Osman Çakır
Ötüken Neşriyat
0212 2510350
Nevzat Kösoğlu milliyetçi camianın önde gelen isimlerinden. Hayatının büyük kısmını inandığı davası uğruna sarf eden bir kişi. Siyasi fikri onu bu sahada milletvekilliği gibi görevleri üstlenmeye sürüklese de Kösoğlu`nun asıl ehemmiyeti kültür çalışmalarındaki ağırlığından kaynaklanıyor. Osman Çakır imzalı `hatıralar yahut bir vatan kurtarma hikâyesi` başlıklı eser de bu düşünce irkilmesinin bir ürünü nihayetinde. Gelelim kitabın yazılma serüvenine. Senelerce ülkücü camianın içinde yer alan Osman Çakır 2006 itibariyle ticari faaliyetlerini noktalar ya da kendi tabiriyle emekliye ayrılır. Yine şahsi ifadelerinden öğrendiğimize göre etrafta anlatılanlar -üstelik bir kısmı da bizzat içinde bulunduğu hadiselerdir- eksik, yalan ya da yanlıştır. Bunların önüne geçme adına, hareketin tarihinin yazılması gerektiğine dair bir ideale kapılır. Aradaki süreci atlarsak nihayet Nevzat Kösoğlu`nun karşısına hatıralarını dinlemek için oturur. Aslında hoca da hatıralarını kaleme almaktadır fakat bu çocukluk yıllarıyla sınırlı bir çalışmadır. Çakır`ın tabiriyle bu asıl Nevzat Kösoğlu değildir. Neticede hoca 1940`lı yıllardan sonraki Türkiye`ye şahitlik etmişti. Tek parti yıllarını erzurum`da geçirmiş. Çok partili hayatla tanışıldığı yıllarda lise tahsilini tamamlamış. 27 Mayıs öncesi öğrenci olaylarında yer almış. Darbe sonrası İstanbul`da yüksek öğrenimi halletmiş. Belirli bir dönem gazetecilikle hemhâl olmuş. Sonra siyaset ve türkeş ile tanışmayla farklı bir kulvara dalmış. Erzurum milletvekili sıfatıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi`nde (TBMM) görev üstlenmiş. 12 Eylül ile `darbe` yemiş. Sonrasında ayağa kalkmış. Hâsılı hareketli bir hayatın içinden gelmiş.
|
|
|