|
|
|
Bora Gözen
|
|
HAKKINDA YAZILANLAR
Fahriye teyze’yi kaybettik
Hacer UĞUZ/ Durmuş Ali ERKAN
Aydınlık 22 Temmuz 2001 SAYI: 731
“Yunus’tan, İnce Memet’ten, Gorki’den,
Nazım Hikmet’ten, Rabingranat’tan, Tagor’dan tut da
Marx’a, Eflatun’a, Küba’ya kadar her şeyden söz ederdik
O türlü bahisler
konu olmuyor artık şimdi burada.
İnsanlar, yanar döner fenerlere benzediler.
İçleri boş, renkli renkli, cici bici, yanar döner Japon,
yanar döner bayram fenerleri” diyor bir şiirinde Fahriye Gözen. 30 yıl önce oğlu Bora ile ilişkisini anlatırken.
10 yıl sonra öğrenebilmişti oğlu Bora Gözen’in ölümünü. Ailesi, sağlık durumu nedeniyle yıllarca saklamıştı gerçeği. Bora
Gözen ve sekiz arkadaşı 21 Şubat 1973’te MOSSAD ile MİT’in ortak operasyonuyla Filistin’de Nahr-el Bared kampında katledilmişlerdi. Fahriye Gözen, bütün anneler gibi sonunda öğrendi her şeyi. Yüreğini onun arkadaşlarına, onun partisine açtı. Sıradaki yerini aldı.
Önce Bora’nın annesi olarak tanıdık Fahriye teyzeyi. İlk ziyaretlerimiz katledilen bir devrimci öndere saygı içindi. Ama zamanla O bizim ve bütün Parti’nin Fahriye Teyzesi oldu. Parti üyeliği ilişkimizi daha da pekiştirdi. Artık ziyaretlerimiz sıklaşmış, sohbetlerimiz siyasileşmiş, Parti için neler yapabileceğimizi ortak düşünmeye başlamıştık. Yoğun Parti çalışmalarımızın son durağı; Ankara’da Büklüm Sokak 72 numaralı ev olurdu. Bu evdeki sıcak çay, karnımızı doyurabileceğimiz özenle hazırlanmış masa ve çalışmaların hararetle değerlendirildiği koyu sohbet bizi beklerdi.
Çağrıldığı her toplantıya katılmayı bir disiplin sorunu yapmıştı. Hatta Aydınlık’tan okuduğu etkinliklere bile çağırılmadan gelirdi. Hasta diye haber vermezdik O’na zaman zaman. Ama herkesten önce Onu bulurduk, salonda, miting alanında, Parti’de.
Maaşını aldığında ilk ödemesini Parti’ye yaptı hep. Önce 3 aylık aidatlarını öder, sonra duruma göre uygun olan bağışı. Çok düzenli tuttuğu Parti dosyasından makbuzları çıkarır, makbuzun bittiği aydan itibaren üç ay sayar, ödemesini yapar, gene aldığı makbuzları, özenle, sanki tarihe belge bırakırcasına sırayla yerine yerleştirir. Parti’ye ait en küçük şeyin bile korunduğu nadir yerlerden biridir Fahriye Gözen’in evi.
Son dönemde hastalığı O’nu iyice yatağına bağladığında sadece mitinglere, yürüyüşlere, toplantılara katılamamaktan, dergileri okuyamamaktan yakındı. Önceleri O anlatırdı bize okuyamadığımız yazıları, son dönemde biz anlattık O’na Aydınlık’ın başyazısını, kapak haberini.
10 yıl oğlu Bora’yı bekledi, sonra bütün İşçi Partilileri Bora gibi sevdi, hasret giderdi. Çok mutluydu giderken Fahriye Teyze, biliyordu ki, oğlu Bora Gözen’lerin kaldırdığı bağımsızlık bayrağını daha yukarı çıkaran Partisi vardı.
|
|
|