|
|
|
Tansu Çiller
( 1946)
|
|
eski başbakan, akademisyen
1946 yılında İstanbul'da doğdu. Robert Kolej ve Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nü bitirdi. Doktorasını, Connecticut Üniversitesi'nde yaptı. Doktora sonrası çalışmalarına, Yale Üniversitesi'nde devam etti. 1978 yılında doçent, 1983 yılında profesör oldu.
Başta Boğaziçi Üniversitesi olmak üzere çeşitli üniversitelerde çalışmalar yaptı. 1990 yılı kasım ayında, Doğru Yol Partisi'nden politikaya girdi.
1991 yılı seçimlerinde İstanbul milletvekili seçildi. Sosyal Demokrat Halkçı Parti ile kurulan, Süleyman Demirel'in başbakanlığındaki koalisyon hükümetinde ekonomiden sorumlu devlet bakanı olarak görev aldı. Demirel'in Türkiye Cumhuriyeti'nin dokuzuncu cumhurbaşkanı seçilerek başbakanlık görevini bırakmasından sonra DYP genel başkanlığına aday oldu. 13 haziran 1993 tarihinde DYP olağanüstü genel kurulunda genel başkan seçildi. Türkiye'nin ilk kadın başbakanı oldu. Ekonomi üzerine 9 yayını bulunmaktadır. İki çocuk annesidir. İngilizce ve almanca bilmektedir.
HAKKINDA YAZILANLAR
1.Sarışın Güzel Kadın
Yavuz Gökmen
Doğan Kitapçılık
"Kitabı Tansu Çiller'i tüm yönleriyle analiz etmek için yazmıştım. Bence 'Sarışın Güzel Kadın', körün fili tarif ettiği gibi tarif ediliyordu. Herkes dokunduğu noktayı anlatıp eleştiriyordu. Kitapta birçok erkeğin Tansu Çiller'e aşık olduklarını iddia ettim. Hatta unuttuklarım da oldu. Süleyman Demirel başta olmak üzere bir dolu politikacıyı es geçtim. ...Ve resimdeki kadın biraz daha tombulcaydı. Kocaman kocaman açılmış gözleriyle objektife bakmıştı. Ve içtenlikle gülümsemişti. ...Onda herhangi bir çekicilik ya da tam anlamıyla 'dişilik' bulmamıştım. Gene de ortada dolaşan bir sürü bıyıklı aday ve lider arasında fotoğraf açısından fevkalade şayan bir yaratık olduğu da kesindi."
2.İkinci Vatan
Tansu Çiller'in ABD Macerası
Turan Yavuz
Ümit Yayıncılık
“1994 yılında ‘İşte Çiller'in ABD'deki Serveti’ haberiyle 1995 Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 'Yılın Gazetesi Ödülü' ve 1995 Sedat Simavi Ödülü'nü alan gazeteci Turan Yavuz, şimdi de Çiller'in ABD ilişkilerini kitaplaştırdı: İkinci Vatan - Tansu Çiller'in ABD Macerası... İşte bu kitaptan birkaç not... Koalisyon görüşmelerini DYP adına yürüten Yalım Erez, Tansu Çiller'i aradı: "Biz işleri tamamladık. İş artık sizin Necmettin Beyle el sıkışmanıza kaldı." Çiller: "Yalım, Refah Partisi ile koalisyon konusunu Amerika'ya sordum. Biraz daha oyala. İstediğim cevap gelmedi. Hala temaslarda bulunuyorum. Ağırdan alın." Çiller'in Washington'dan beklediği yanıt kısa bir süre sonra İsrail üzerinden ulaşmıştı. Çiller hemen telefona sarıldı: "Yalım, her şey tamam. Hadi gidip el sıkışalım..." Washington Refahyol Koalisyonu'na itiraz etmemişti... Birkaç gün sonra ABD Büyükelçisi'nin Ankara'daki rezidansında Refahyol Hükümeti'nin kuruluş çalışmaları ABD Ulusal Güvenlik Dairesi danışmanı Prof. Henri Barkey ve CIA yetkilisi olan eşi Ellen Laipson tarafından yakından izleniyordu. Bir elde telefon, diğerinde ise TV'de kanaldan kanala geçip gelişmeleri izlemelerine yarayan kumanda aleti. Barkey bir ara yanındakilere dönerek, "Hayatımda hiç bu kadar eğlenmemiştim"dedi. Elinizde tuttuğunuz kitap, bir dönem Türk siyaset sahnesine damga vurmuş Tansu Çiller'in ABD ile ilişkilerine ışık tutacaktır. Bir solukta okuyacağınıza inanıyoruz.”
3.Maskeli Leydi
Tekmili Birden Tansu Çiller
Faruk Bildirici
Ümit Yayıncılık
“O, aslında ‘Maskeli Leydi’ idi. Ama hep gülümseyen bu "leydi" nasıl bir kadındı? Ana babası, akrabaları kimdi? Nerde doğmuştu, "gerçek" doğum tarihi neydi? Nasıl bir eğitim almıştı? Yatılı okulda neden arkadaşı yoktu; bebeğini niçin kırmıştı? İlk başarısızlığın bedeli... Hayal dünyası, ilk aşkı... Tiyatroya merakı... Evliliği... Amerika hayaline kavuşması... Ve yaşamının her aşamasında karşısına çıkanları pes ettiren pazarlıklar... Ajandasındaki ilginç notlar... Üniversiteden politikaya yönelişi... Gayri menkule merakı... İrtica korkusu... Başbakanlık hayali ve tutkusu... Nasıl bir "leydi" idi bu? İlk kitabı "Gizli Kulaklar Ülkesi"yle titiz bir araştırmacı olduğunu gösteren Gazeteci Faruk Bildirici, bu kez "Maskeli Leydi"nin dününde bugününde aylarca dolaştı; 160'ı aşkın insanla konuştu; ortaya pek çok soruyu yanıtlayan "Tekmili Birden Tansu Çiller" çıktı. "Maskeli Leydi" hakkında çok yazıldı; kuşkusuz bundan sonra da yazılacak. Keşke her politikacının dünü bugünü böyle araştırılsa... Halk kime oy verdiğini, politikacı da hangi sahneye çıktığını bilse... Böyle bir çabanın meyvesi bugün değilse; yarın alınır.
GÜNDEM GÜNDEM GÜNDEM
Çiller: Sorumsuz adama neden destek verelim?
Hür 5 Mayıs 2001
Hakan AKPINAR / ANKARA
Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, yurt dışından sağlanan 14.8 milyar dolarlık dış desteğin yarısının 2.5 ay içinde geleceğini açıklarken, dün ekonomik programa destek olmaları için muhalefet partilerini ziyaret etti. Derviş, ilk olarak DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'i ziyaret etti. 11.05'te DYP Genel Merkezi'ne gelen Derviş'i Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Söylemez karşıladı. Çiller de Derviş'i makam odasının kapısında karşılayarak elini sıktı. Sıcak bir atmosferde başlayan ve 20 dakika süren görüşmeye Söylemez'in yanısıra DYP'nin ağır toplarından Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci de katıldı. Görüşmedeki diyaloglar şöyle:
Derviş: ABD'den geldim. Biraz yorgunluk da var.
Çiller: Hoş geldiniz. ABD'de eski dostlarla görüşme fırsatınız oldu mu?
Derviş: Evet bazılarını gördüm, galiba siz de ABD'ye gidiyorsunuz.
Çiller: Hafta sonunda...
Derviş: İyi yolculuklar.
Çiller: (Gülümseyerek) Evet, buyurun.
Derviş: Dış destek için ABD'ye gittim. 14.8 milyar dolar dış kredi sağladık. Bu yardımla ülkedeki yangını kontrol altına aldık, yangını söndürdük. Türkiye çok zor bir dönemden geçti. Açıkçası hepimiz korktuk. Ama bu parayla yangını söndürdük. Döviz ve faizdeki paniği söndürdük. Bu sağladığımız dış yardımın yarısı 2.5 ay içinde gelecek. Herkesin desteğini arıyorum, zaman zaman eleştirilerinizi takip ediyorum. TBMM Plan Bütçe'de çok iyi ekibiniz var.
Çiller: Programı açıklamadan önce gelip kadromuzdan yararlansaydınız.
Derviş, burada susuyor ve gülümseyerek yanıt vermiyor.
Çiller, Derviş'e bakarak, ‘‘Buraya destek arzusu ile geldiniz. Bu desteği kimin adına istiyorsunuz? Bitmiş, tükenmiş bir iktidar adına mı, yoksa kendi adınıza mı? Kendi adınıza istiyorsanız, siz seçilmiş biri değilsiniz. Siyasi bir sorumluluğunuz yok. Cottarelli gibi bir durumda kalırsınız. Millet karşısında hesap verme yetkiniz, konumunuz yok ki.’’
Derviş, Çiller'in bu sözleri üzerine şaşırdı, ancak yanıt vermeden tebessüm etti.
Derviş: Telekom'un satışında da önemli miktarda gelir gelecek...
Söylemez: (Telekom'un özelleştirilmesinin engellenmesine ilişkin Danıştay kararını uzatarak) Bu kararın altında sizin hükümetinizin Başbakanı Ecevit ile Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın imzaları var. Telekom'u 40 milyar dolara özelleştirecektik, ama onlar engelledi.
Derviş: (Dosyaya göz attıktan sonra çantasına koydu) Evet, bakacağım... Bu yasalar çıktıktan sonra güven ortamı daha da pekişecek. Çiller, 20 dakika süren görüşmede Derviş'e çay ve pasta ikram etti. Derviş, önündeki pastalara dokunmadı, ancak bir çay içmekle yetindi. Derviş, DYP'lilerden beklediği desteği bulamayınca izin istedi. Çiller ve DYP kurmayları Derviş'i kapıya kadar uğurladı.
Derviş, hükümetin ömrünü uzatan pil
DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Kemal Derviş'le görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, Derviş'e ‘‘Siz Hükümetin ömrünü uzatan bir pil konumundasınız’’ dediğini aktardı. Derviş'in yanıtının ne olduğu sorusuna da Çiller, ‘‘Yanıtı kendisine sorun, bunun yanıtı var mı?’’ karşılığını verdi.
GÜNDEM GÜNDEM GÜNDEM
Tansu Çiller Yine Pot Kırdı
Çiller'den Ecevit'e: Atatürk müsünüz, Vahdettin mi?
Hürriyet 3 Mayıs 2001
DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Başbakan Bülent Ecevit'in, ''ekonomik kurtuluş savaşına'' ilişkin sözlerini eleştirerek, ''Siz kimsiniz sayın Ecevit? Mustafa Kemal misiniz, yoksa Vahdettin misiniz? Damat Feritlerin hazırladığı mütarekerelere imza atıyorsunuz, sonra da hangi kurtuluş savaşından bahsediyorsunuz?'' dedi.
HÜKÜMET, YAŞAM DESTEK ÜNİTESİNE BAĞLI
Çiller, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, ülkede yaşanan krizin gerçek nedeninin siyasi olduğunu, çünkü ortada ciddi bir hükümet boşluğu bulunduğunu savundu. Hükümetin, kendini bir ''yaşam destek ünitesine'' bağladığını ifade eden Çiller, şöyle devam etti:
''Günün birinde bir mucizenin kendilerini ayağa kaldırmasını bekliyorlar. Bu yaşam destek ünitesinin adı Kemal Derviş'tir. Bu ünitenin diğer bir adı da 10 milyar dolardır. Bir hükümet düşünün ki, bütün işlerini tatil etmiş, bütün dikkatini IMF'ye çevirmiş, IMF'nin vereceği 10 milyar doları bekliyor.''
MANDACILIĞA SÖVENLER NEREDE?
Çiller, bütün ülkenin nefesini tutmuş 10 milyar dolarlık müjdeli haberi beklediğini belirterek, özetle şöyle konuştu:
''10 milyar dolara iktidar yetkisini rehin bırakmış bir hükümet, 10 milyar dolara adeta rehin alınmış bir ülke. Okyanus ötesinden kendisine kanun dikte ettirilen, 10 milyar dolar adına gözü kapalı bunları yerine getiren bir Meclis. Adeta dışarıdan verilen sipariş üzerine onu imal eden bir atölye gibi çalıştırılmaya kalkışılan bir Meclis. (Herşeyi yapalım, 10 milyarı kapalım). Bu nasıl bir toplumsal yönlendirmedir ki, ne milliyetçiliğimiz rencide oluyor, ne ulusalcılığımız, ne de ulusal kimliğimiz. Hani nerede 70 yıldır mandacılığa ve mandacılara sövenler?
KİMSE BİR ŞEYİ BOŞ YERE VERMEZ
Ecevit diyor ki: Bu bir ekonomik kurtuluş savaşıdır. Biz de soruyoruz, siz kimsiniz sayın Ecevit. Mustafa Kemal misiniz, yoksa Vahdettin misiniz? Damat Feritlerin hazırladığı mütarekerelere imza atıyorsunuz, sonra da hangi kurtuluş savaşından bahsediyorsunuz?''
IMF ile program imzalanabileceğini ancak burada önemli olanın bunun dışarıdan dikte ettirilerek değil kendi iradesiyle, milletinden aldığı güçle yapmak olduğunu anlatan Çiller, ''Burada ciddi endişelerimiz var. Hiç kimse hiç bir şeyi boş yere vermez'' dedi. (Ankara/aa)
X
GÜNDEM
Tansu Çiller, başkanlığa ağlayarak veda etti
Zaman 15.12.2002
Tansu Çiller, 9 yıl önce seçildiği DYP Genel Başkanlığı’na dün veda etti. 7. Olağan Büyük Kongre’de partililere duygulu bir konuşma yapan Çiller, “Artık veda etmek zamanı geldi.
Genel başkanlıktan ayrılırken, veda ettiğim sadece şu kürsüdür, makamdır. Bir nefer gibi, bir anne gibi aranıza geliyorum.” dedi.
Çiller, Divan Başkanlığı seçimlerinin ardından, saat 14.45 sıralarında kongrenin yapıldığı Atatürk Kapalı Spor Salonu’na geldi. Delegeleri selamlamasının ardından konuşma için kürsüye davet edilen Çiller, 3 Kasım seçimlerinin sonuçlarını değerlendirdi. Seçim yenilgisini iktidarın oluşturduğu “umutsuzluk, yoksulluk ve yolsuzluk ortamının topyekün Meclis’e yönelmesine” bağlayan Çiller, milletin iktidar–muhalefet ayırımı yapmadan bütün Meclis’i cezalandırdığını belirtti. Sonuçlar sebebiyle “en çok kendisinin üzüldüğünü, acı çektiğini” anlatan Çiller, “Ama hiçbir mazeretin arkasına sığınma lüksümüz olamaz. Sorumluluğu tümüyle ben alıyorum. Hiç kimseye kızgın ve kırgın değilim. Millete kırılmayız. Milletimin kararının önünde eğiliyorum.” şeklinde konuştu.
Delegelerden, “Yarış sandıklar açılana kadar sürsün” isteğinde bulunan Çiller, bütün DYP camiasının seçimi kazanan genel başkana destek vermesi gerektiğinin altını çizdi. “Yarınlar elbette bizimdir. Gün doğmuş, gün batmış... Bu şanlı, şerefli yolda bu dava ebediyyen sürecektir. Yarın yeni bir gün başlayacak.” derken gözyaşlarını tutamayan Çiller, salonda bulunanlarca uzun süre alkışlandı. Konuşmasını ağlayarak sürdüren Çiller, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu davanın başkanı olmak ne kadar onurluysa, bir o kadar da zordur. Hayatımın en büyük gururu, şerefi, bu büyük ve soylu ailenin, destansı davanın genel başkanı olmak olmuştur. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum. Yolunuz açık olsun.”
|
|
|